Martı Jonathan Livingston

Epsilon Yayıncılık - Öykü

"bu bir masal değil ki" dediğinizi duyar gibiyim. Benim için, anlamı çok başka bir 'masal'dır. Bana martının kendisi tarafından masal olarak okunmuştur. Her daim hayalimin olması ve onun için savaşmam gerektiğini kafama vura vura öğretmiştir. Bunları yaptıktan sonra da sessizce hayatımdan uçup gitmiştir.

Teşekkürü sevmeyen Martı'ya ithafen olsun.

-her daim çocuk kalan yanımıza, sobada kestane pişirelim mi?-

Babam Kandil Dedem Çıra

ABeCe Yayınları - Eğitici Öğretici Dizi

"Bir bilmecem var" kitabı
Resimlerle desteklenmiş sorular ve ters çevrilmiş cevapları. Bu kitaptaki herhangi bir bilmeceye cevabına göz ucuyla bakmadan yanıt veren çocuklar var mıdır acaba? diye düşünmüyor değilim.

-dağda biter, eve gelir güm güm öter-

-odun

Oyuncak Prenses ve Veli'nin Yumurtaları

İlkokullara tavsiye edilen masallar dizisinin 7.sayısı.

İlkokullara tavsiye edilen masallar dizisinin 10.sayısı.

Dizgi ve Baskı : Türkiye Basımevi

Danışman Yayınları

Arka kapaklarında Çalınan Taç adlı karikatür serisi bulunmakta. Ne yazık ki sadece 7.ve10. kitabı bulabildim.

-daha çok sevildiğini sandığımız abilerimizin ablalarımızın her şeyi unutturan sarılışlarına-

Mutlu Prens

Armağan Çocuk Klasikleri

"Ölmeden önce gözyaşı nedir bilmezdim. Çünkü üzgünlüğün girmesi yasak olan Tasasızlar Sarayı'nda yaşardım. Gündüzleri bahçede oynar, akşamları büyük salonda dans ederdim. Çevremde her şey o kadar güzeldi ki, 'bahçenin yüksek duvarlarının ötesinde ne var acaba?' deye sormak aklıma gelmezdi. Saraydakiler bana Mutlu Prens derdi. Mutluydum da... Ufak tefek şeylerden sevinç duymayı mutluluk sayarsan.

Böylece hep mutlu yaşadım. Öldükten sonra da heykelimi yaptılar. Gelgelelim beni öyle yükseğe koydular ki, kentimin tüm çirkinliklerini, tüm acılarını görebildim. Hepsi gözlerimin önüne serilmişti. Kalbimi kurşundan da yaptılar ama, gözyaşlarıma engel olamıyorum."

"Dünya'nın paraya ya da politikaya değil, hayalperestlere, masalcılara ve sihirbazlara ihtiyacı var."

demişti ve bu güzel masalı hediye etmişti bir arkadaşım bana. değerini hiç kaybetmeyecek.

-kanatlarımız olduğuna inanıp, koltuk tepelerinden uçmaya çalıştığımız yaz aylarına.-

Küçük Prens

Gönül Yayıncılık

" Büyükler sayılara bayılırlar. Tutalım, onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtınız, asıl sorulacak şeyleri sormazlar. Sesi nasılmış? Hangi oyunları severmiş? Kelebek biriktirir miymiş? Sormazlar bile. Kaç yaşında, derler. Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor? Bu tür bilgilerle onu tanıdıklarını sanırlar. 

Deseniz ki: "kırmızı kiremitli, güzel bir ev gördüm. pencerelerde saksılar, çatısında kumrular vardı." bir türlü gözlerinin önüne getiremezler bu evi. Ama "yüzbin liralık bir ev gördüm" deyin, bakın nasıl: "Aman ne güzel ev" diye haykıracaklar. "


"-ne kavranılmaz yer şu gözyaşı ülkesi-"

Sevgi Masalı

Can Çocuk Yayınları - Destanlar ve Masallar

Arka Kapak:
"Bu kitapta Samed Behrengi'nin iki masalı var: Sevgi Masalı ve Ah masalı. Öğretmenlik yıllarında dinleyip derlediği halk masallarını yeniden biçimlendiren yazarın her masalında olduğu gibi, bu masallarında da, sevgi, arkadaşlık ve dostluk ağır basıyor."


-saklambaç oynadığımız mahallenin, beyaz sakallı bakkalına-